Hepimizin uzun süre gündemimize aldığımız ve uzun süre akıllarımızdan çıkmayacak konu, deprem. Yaşanılanlar. Acı feryatlar. Yaşanılamayanlar. Kaybolan Hayatlar. Duyduklarımız. Bildiklerimiz ve gördüklerimiz bizimle beraber gündemimize oturduğu. Bu kesin.
Peki, Ya Tokat?
Depremin yaşanılanlarını an be an TV ekranlarından ve sosyal medyadan izledik. Oradaki hikayeleri yaşayanlardan vede yardıma koşanlardan dinledik. Pür dikkat.
Bilim insanlarının konuşmalarını adeta ezberledik. Bilim insanlarının daha önceden hazırladığı ve yetkili kişilere verildiğini duyduk. Her gün başka bir yorum üzerine kıyaslamalar yaptık. Farklı farklı fikirlere büründük. Herkes alınan ve alınmayan kararları beyninde fikir jimnastiği yaptı. Herkes başkasının aldığı kararı kendi kararı ile karşılaştırdı. Kafalarda soru işaretleri kaldı. Kimse emin olamadığı gibi bir sonuca da varamadı.
Deprem, gündemimizden düşmeyeceğe benziyor. Dükkanlarda, çarşıda, pazarda ve tüm sokaklarda hep konuşuluyor.
Kuzey Anadolu Fay hattı, Gelibolu, Marmara Denizi'nin derin kısımları, İzmit Körfezi, Adapazarı, Düzce-Bolu, Gerede, Merzifon, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit vadisi ile Erzincan, Erzurum, Varto ve Van üzerinden geçen bir hat şeklinde uzanıyor.1100 km uzunluğunda dünyanın en büyük 2. sağ yönlü ve doğrultu atımlı aktif fay hattıdır. Bu açıdan baktığımızda Tokat’ta özellikle, Reşadiye, Niksar ve Erbaa’yı da tehdit edecek vaziyettedir.
Peki ya Tokat’ta deprem olursa ne yapacağız? Veya olmadan neler yapılmalı? Tokat bu depreme hazır mı?
Herkesin ortak noktada birleştiği tek şey var; Kaygı ve korku.
Bu korku karşısında vatandaşlar deprem için birşeyler mi yapacak yoksa Kader, kısmet, her şeyin olacağına varır mı diyecek?
BİR HAZIRLIK YAPILIYOR MU?
Herkes şöyle konuşuyor. Daha iç taraflarda ev arıyoruz. Bizim ev yeni yapıldı. Yeninin de garantisi yok. Sizin apartman kaç katlı. Siz en üst kattasınız iyi, bizimki giriş katı. Bizim ev eski ama zemini taş duvar bir şey olmaz. Sizin yanınızdaki bina eski miydi? Sizin sokakta da çok ev vardı. Biz taşınmaya karar verdik tek katlı bir ev aldık ve çok katlı binadaki dairemizi sattık müstakil eve geçeceğiz. Deprem çantası hazırladık. Dolapları duvara monte ettik. Komedinin yanına su koyduk. Telefonlarımız devamlı şarjda. Uygulamaları indirdik. Resmi evrakları birleştirdik. Gibi diyaloglar.
Vatandaşlar ya olursa diye onlarca olasılık üzerine onlarca cümle kuruyorlar. Peki ya Tokat?
Neşemizi yitirdiğimiz, yaraların sarılması için önümüzde uzun bir yolun olduğu bu günlerde, zaman bizi sınıyor gibi.
Yaptıklarımızla. Yapmadıklarımızla. Yapmayı planladıklarımızla. Sanki çabuk olmamız gereken bir dönemden geçiyor gibiyiz.
Tokat ili birinci derece riskli bölgeler arasında yer almaktadır.
Tokat'ın birinci derece riskli ilçeleri şu şekildedir;
Turhal, Almus, Reşadiye, Başçiftlik, Doğanyurt, Çamiçi, Gökdere, Gökçeli, Karayaka, Erbaa.
Tokat’ta Esençayı olarak bilinen, Niksar çayının güneyinden başlayıp, Erbaa’nın güneyine kadar uzanan yaklaşık 30-40 km uzunluğundaki bir fay bölgedeki önemli deprem kaynaklarından birisi olarak uzmanlar tarafından belirtiliyor.
Yetkililer, depreme dair atılması gereken acil adımları ve önlemleri derhal yapmalılar.
DEPREM İÇİN HANGİ ADIMLAR ATILMALI?
Mimar ve mühendisler atılacak adımları şöyle sıralıyorlar;
*İmar barışı ile daha da sağlıksız hale gelen, yıkılmak için depreme dahi ihtiyaç duymayan yapı stoklarının tamamıyla tespit edilmesi ve aciliyet arz eden bölgelerin dönüşüme tabi tutulması gerekli. Oy ve rant uğruna yeni imar barışları gündeme getirilmemeli.
*İnsan merkezli, ilgili meslek odaları, yerel yönetimler ve halkın katılımı ile stratejiler gerçekleştirilmeli.
*Mevcut yapı stokunun iyileştirilmeli, onarılması ve güçlendirilmeli, yeni yapılacak olan yapılar, bilimin, tekniğin ve mühendisliğin ortaya koyduğu ilkelere göre üretilmeli.
*Yeni yapılan ve yapılacak yapıların yeterli ölçüde mühendislik hizmeti alması ve denetlenmesi zorunlu olmalı.
*Yerel yönetimlerin jeolojik-jeoteknik etüt birimleri kurmalı, Jeoloji mühendisleri yapı denetim sistemi içinde yer almalı.
*Ruhsatlarda mühendis ve mimarların imzasının olmalı, ruhsat projeleri odaların denetimine bağlı olmalı.
*Mevcut Yapı Denetim Yasasının öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; uzmanlık niteliği olan yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmeli.
*Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınmalı, TOKİ v.b. kuruluşların inşaatlarının denetimi yeni yapı denetim sistemine dahil edilmeli
*Denetçi belgeleri ve takibi ile yapı denetimi mekanizmasında yer alan meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB`ye bağlı Odalarca yapılmalı
*"Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı 2011-2023" TMMOB`nin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmeli
*Sağlıklı ve güvenli yapılar üretebilmesi için hazırlanacak imar planlarında yer seçimleri doğru yapılmalı (jeolojik yönden sakıncalı alanların belirlenmesi heyelan, fay, sıvılaşma vb.), jeolojik koşullar ortaya konmalı, yapının oturduğu zeminlerin parsel bazında jeolojik-jeoteknik özellikleri belirlenmeli ve buna uygun projeler üretilmeli.